İsmail Hoca artık evine dönmeli

Alican Özcan

İletişim Bilgileri

En kötü beraberlikle ayrılsan gruptan çıkmayı garantileyeceğin maçta, yenilip grupta üçüncü sıraya gerilemek, tam Fenerbahçe işi. Ama yenilen 6 gol kabul edilemez bir ayıp.

Evet, sakat oyuncu çok fazla. Sezon başında Avrupa maçlarını çantada keklik görüp, yanlış kadro planlaması yaparak savunma oyuncularını dışarda bırakmanın cezasını çekti Fenerbahçe.

Kadroya 10 tane kanat oyuncusu yazılacağına, bir tane bek, bir tane stoper daha eklenebilirdi. Elbette kimse bu kadar sakatlık olacağını bilemezdi, ama “teknik ekip” denilen şey de zaten tam olarak bunun planlamasını yapmak için olmalı.

Korku filmine çevirdiler

1 aydır Becao, Djiku ve Fred’in yokluğunda Fenerbahçe’nin paraşütsüz düşüşünü izliyoruz. Bu oyuncuların yokluğu, olabilecek en kötü senaryoydu, oldu. Ama Fenerbahçe teknik ekibi, bu senaryoyu korku filmine çevirdi. Sezon başındaki güçlü oyunda en büyük emeği olan 3 futbolcun yokken, aynı oyunu oynamaya çalışmak ve işler daha da kötüye giderken başka bir çözüm bulmaya çalışmamak kabul edilir değil.

İsmail Kartal’ın inadı

İsmail Kartal’ın aynı sistemde oynama inadı, diğer futbolcuların da kötü görünmesine yol açıyor. Bundan 1 ay önce, Fenerbahçe’nin yedeklerinin hazır olmadığını söylüyorduk. Artık as takım oyuncuları da gerilemeye başladı.

Tadic rakip ceza sahası içinde 4 kez topla buluşmuş, sezon başından beri rakip ceza sahasında cirit atan Szymanski bir kez adım bile atmamış, Cengiz desen ayağına top gelmesin diye kaçak dövüşüyor, Osayi’ye playstation oynamak yasaklandığından beri top oynamayı unutmuş gibi…

Yüzde 60 topla oynayıp, 6 gol yemenin izah edilir bir yanı da yok.

İsmail hoca, artık evine dön!

Sezon başından beri tesislerde yatıp kalkan, evine bile gitmeyen İsmail Kartal’ın, bence biraz sakinleşmek ve deşarj olmak için, ‘analizci’ diye ekibine dahil ettiği oğlunu da yanına alıp evine dönmesi iyi olacaktır.

Bazen fazla odaklanınca, en iyi yaptığın işteki hatalarını bile göremez olursun. Gözüne perde iner. Savunmada İsmail Yüksek ve Yusuf Akçiçek varken, kontra oyunuyla nam salmış Nordsjaelland’ı önde presle yenmeye çalışmak, net bir analiz hatası.

Diyelim ki, maç öncesi analiz hatası yapıldı. Bari maç devam ederken bir taktiksel hamle yapsaydın hocam. Belli ki bu tarz durumlar için alternatif planın da yok. Livakovic olmasa, 6’yı ikiyle çarpacaktık. Belli ki bir şeyler hocanın gözünden kaçıyor, yanında doğru uyarıları yapan da yok gibi. Evine dönüp bir nefes almaya ihtiyacı var.

3 aydır görüneni, hoca görmüyor mu?

Eylül ayından beri, Fenerbahçe’nin oyunundaki aksayan noktaları, yedek oyuncuların formsuzluğunun ilerleyen haftalarda sıkıntı yaratacağını söylüyorum. Mükemmel bir analizci olduğumdan değil, kabak gibi ortada duran bir şey de ondan.

Benim gördüğümü, İsmail Hoca’nın veya ekibinin görmemesi mümkün değil. Peki, neden önlem alınamadı? Çünkü hayat felsefesi gibi teknik direktörlüğü de muhafazakar olan İsmail Hoca, garantici olmayı seçti.

Bunun sonucu olarak, rüya gibi geçen 3 ayı, 1 ayda çöpe attı.


Alican Özcan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir